İstanbul Gelişim Meslek Yüksekokulu - myo@gelisim.edu.tr

Uygulamalı İngilizce Çevirmenlik








 Bir Çevirinin İyi Olup Olmadığını Nasıl Anlarsınız?


Sanat eserlerinin çevirisi, yaratıcı, çok yönlü ve belirsiz çeviri türüdür. İlk bakışta, edebi eseri çevirmek basit görünebilir.


Sanat eserlerinde teknik terimler yoktur, belirli bir mesleki kelime dağarcığı yoktur ancak sözde estetik bir bileşen vardır. Edebi bir metni tercüme etmenin ana zorluğu onun aktarımıdır. Peki çevirinin orijinali kadar okunuşunun zevkli olması için metin nasıl çevrilir? Sanatsal bir etki elde etmek, bazen kesin ve açık teknik metinleri tercüme etmekten daha zordur. Teknik metinlerin görevi bilgi aktarmaktır, sanatsal metinler ise okuyucuları duygusal olarak etkilemektir.

Edebi çevirinin ana görevi, orijinal eserin anlam doluluğunu ve duygusal ifadesini iletmektir. Eser tam anlamıyla tercüme edilirse elde edilemez, çünkü bu çeviri türü hedef dile yabancı üslupların, biçimlerin ve yapıların ödünç alınmasını içerir. Gerçek bir çeviri anlamı iletebilir, ancak bununla birlikte orijinal metnin estetik, sanatsal bileşeni tamamen kaybolur.

Öte yandan, aşırı "sanatsal" olma arzusu da çevirmen üzerinde acımasız bir şaka oynayabilir. Aslında, bir eseri tercüme ederken, çevirmen sürekli olarak doğruluk (yazarın metnine göre) ve sanatsallık, çeviriyi okuyucu için anlaşılır ve zevkli hale getirmek için yazılandan kabul edilebilir sapma, arasında bir denge arar.

 Çoğu zaman, yalnızca orijinali okuyarak eserin tam olarak hissedilebileceği ve çevirinin yalnızca gölgesi olduğu görüşüyle ​​karşılaşılabilir. Bu görüş, kaynak dil ile hedef dil arasındaki kültürel boşluktan kaynaklanmaktadır. Dil, yazarın ait olduğu kültürün özelliklerini, zihniyetini, etik normlarını, ahlaki değerlerini aktarır.

Yazar, okuyucu üzerinde aynı duygusal ve estetik etkiye sahip olan benzersiz bir deneyimin taşıyıcısı olarak hareket eder. Ancak çevirmen, eserin müellifi olmayan eserin tamamını aktarabilir mi?

Haberin devamına buradan ulaşabilirsiniz: