İstanbul Gelişim Meslek Yüksekokulu - myo@gelisim.edu.tr

Pastacılık ve Ekmekçilik








 Fitik Asit Nedir?


Fitik asit istenmeyen bir bileşen midir? Bu soruyu yanıtlamak giderek zorlaşıyor


Fitik asit, mineral/protein eksikliğine katkıda bulunurken aynı zamanda da potansiyel fizyolojik faydalar da sağlar. Bitki bazlı gıdaların gün geçtikçe artan pazarının ardından, bu etkileşimlerin ve bunların gıdalar üzerindeki etkilerinin tarafsız bir şekilde anlaşılması dikkat çekmektedir.
 
1903'te keşfedilen fitik asit doğal olarak tahıllar, baklagiller ve yemişler gibi lif açısından zengin birçok bitkide bulunur. Fitik asit mineralleri ve proteinlerle kompleks oluşturan kimyasal yapısı nedeniyle biyoyararlığı azaltan fonksiyonu nedeniyle büyük ilgi gördü. Daha sonraki çalışmalar ise fitik asidin sağlık açısından faydalar sağlayabileceğini, çünkü metal iyonlarının belirli koşullar altında zararlı olduğunu fark etti. Örneğin, demir ve bakırın oksidasyona ve tümör hücresi çoğalmasında rol oynadığı belirtilmektedir. Açıkçası, bu gibi durumlarda bir şelatör arzu edilir.  
 
Gıda işleme açısından fitatın bitki bazlı gıdalar için istenmeyen bir bileşen olmadığı sonucuna varılsa da gelecekteki çalışmalarda, fitat-protein etkileşimleri hakkında elde edilen kapsamlı bilgiler ile bir anti-besin maddesi olarak fitata yönelik genel önyargıyı ele almamız için önem arz ettiğini ifade edebiliriz. Spesifik bir uygulamada fitat varlığının istenip istenmediğine ilişkin karar, ürünün beslenme veya işleme gereksinimlerine göre yapılmalıdır.  Özellikle fitat, moleküler bir bağlayıcı ve işlevsel bileşen olarak diğer endüstrilerde giderek daha popüler hale geldikçe, fitat açısından zengin tarımsal atıkları değerlendirmeden atmak sürdürülebilirlik ve çevre sağlığı noktasında zararlı hale gelebilir.
 
Kaynak: Wang, R., & Guo, S. (2021). Phytic acid and its interactions: Contributions to protein functionality, food processing, and safety. Comprehensive Reviews in Food Science and Food Safety, 20(2), 2081-2105.