Loughborough Üniversitesi Mimarlık Öğretim Görevlisi Matyas Gutai ve meslektaşları Daniel Schinagl ve Abolfazl Ganji Kheybari tarafından 2020 yılında kurulan Water-Filled Glass (WFG)’ ın hedefi yoğun cam kullanılan yapılarda sürdürülebilir hale getirerek patentli teknoloji kullanmak.
Geliştirilen bu pencere sisteminde, güneş ışınlarından ve diğer radyasyondan gelen ısıyı emen cam plakalar arasında ince bir su tabakası bulunur. Isınan su, kapalı borular vasıtasıyla düşük basınçta yapının daha soğuk olan bölgelerine döşeme altı sisteminden ya da termal depoda toplanır. Termal enerjiyi bu şekilde absorbe eden su dolu cam aynı zamanda yapıya pencerelerden giren ısı miktarını sınırladığı için sıcak hava dönemlerindeki klima ihtiyacını azaltır.
Gutai, pencere tabakalarının arasına su koymanın çılgın bir fikir olduğunu ama bunun binaların enerjisini ve karbon emisyonlarını azaltmada etkili olduğunu belirtti.
Isıtma ve soğutmada bu sistemde etkin olarak kullanılan camın her yerde bulunun ve her yapıda kullanılan bir malzeme olduğunu da ekledi.
“Water-Filled Glass” sistemi yapının bulunduğu iklime ve yapıda bulunan pencere-duvar oranına bağlı olarak değişiklik göstermekle birlikte yapılarda kullanılan standart pencere kıyasla
ısıtma- soğutma için harcanan enerji kullanımının %25 azaltılabileceği öngörülüyor. İlk prototip yapıları Macaristan’ da küçük bir kabin ve Tayvan'da Feng Chia Üniversitesi'nde bir pavyon olarak yapılan Water House 1.0 ve Water House 2.0 adlı iki yapıdan oluşmaktadır.