Sahtecilik, genellikle ya bala sakkaroz şurubu, mısır şurubu gibi endüstriyel şurupların ilave edilmesiyle ya da arıların beslenmesi şeker ile gerçekleştirilmektedir. Sahte balları gerçek ballardan duyusal özelliklerine bakarak ayırt etmek çok mümkün olmamaktadır. HPLC gibi ileri analiz yöntemleriyle Türk Gıda Kodeksi Bal tebliğinde belirtilen sayısal veriler değerlendirilerek balların sahte mi gerçek mi olduğu tespit edilebilir. Örneğin sakkaroz miktarının %5 oranından fazla olması, prolin aminoasidinin 300 mg düzeyinden az olması gibi analiz sonuçlarıyla sahte ballar belirlenebilir. Bu yüzden tüketici almış olduğu balın gerçek olduğunu tespit etmesi zor olduğundan aldığı balın üreticisi veya markasını iyi araştırması gerekir. Direkt güneş ışığı altında depolanan balları satın almamalıdır. Ayrıca yüksek ısıl işlem gören ballarda HMF gibi kanserojen maddeler oluşabildiğinden satın alınan balın markasına dikkat etmeleri gerekir.
Sahte balların piyasada gitgide artması hem tüketiciye hem üreticiye hem de ülkemizi uluslararası pazarda rekabet düzeyini düşürmektedir. Sahte bal ile birlikte gerçek bal üreticileride, diğer arı ürünlerinden dolaylı olarak etkilenmektedir. Örneğin propolis sağlığa birçok olumlu yönleri olmasına rağmen ülkemizde üretici noktasında ticari değer olarak görülmediğinden dolayı çok yaygın üretilmemektedir. Öyle ki propolisin ticari değeri olmadığını düşünerek ham propolisleri değerlendirmeden attıkları görülmektedir.
Kaynak:
https://www.gidabilgi.com/Makale/Detay/gercek-bal-ve-sahte-bal-nasil-ayirtedilebilir- 51ca2c
