Baldaki yüksek glikoz ve fruktoz konsantrasyonu, kristalleşmenin birincil nedenidir. Fruktoz/glukoz oranı kristalleşme eğilimi ile ilgili ipucu verebilir. Bu oran arttıkça eğilim azalmaktadır ve aynı zamanda bal uzun süre depolandığında, glikoz molekülleri birbirine bağlanarak kristaller oluşturur. Polen ve diğer safsızlıkların varlığı da kristalleşme sürecine katkıda bulunur. Bu safsızlıklar, glikoz moleküllerinin yapışarak kristaller oluşturması için bir yüzey sağlayabilir. Ayrıca depolama sırasındaki sıcaklık dalgalanmaları da balın kristalleşmesine neden olabilir.
Dolayısıyla "Kristalleşen bal, şeker eklenmiş baldır." yargısı doğru değildir. Kristalleşen diğer bir ifadeyle şekerlenmiş ballar onun yapay olduğu sonucunu çıkarmamaktadır. Bu oluşumu eski haline döndürebilmek için ev şartlarında yaklaşık 45-50 0C’lik bir ılık su içerisinde bekletilmesi yeterli olacaktır. Fakat kristalleşmenin önüne geçebilmek için yüksek ısıl işlem uygulanmaması gerekir. Çünkü HMF adı verilen kanserojen madde meydana gelebilir aynı zamanda früktozun yapısında değişimler neden olabilir.