İstanbul Gelişim Meslek Yüksekokulu - myo@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 İstanbul Gelişim Meslek Yüksekokulu - myo@gelisim.edu.tr

Otomotiv Teknolojisi








 Ticaret Savaşlarının Yeni Perdesi: Elektrikli Araçlar


Dünya’da endüstri devriminde sonra çeşitli ticari rekabetler başlamıştır. Günümüze kadar bu ticari rekabetlerde çok farklı alanlarda çok farklı ürün konseptleri olmuştur.


 Bu ticaret savaşlarında son dönemlerde Çin’in adını neredeyse sürekli duyuyoruz. Ancak otomotiv endüstrisinde yaptıkları ve planladıklarıyla sürekli olarak Çin gündeme gelmektedir. Sahip olduğu istatistik verileri ülkenin gösterdiği yükselişi gözler önüne sermektedir. Bu yükselişle ticari arenada da ciddi sorunları olması beklenmektedir. O kadar fazla araç üretir hale geldiler ki ilk kez net olarak araç ihracatçısı bir ülke konumuna geldiler. Bu durumun etkilerini de küresel ölçekte oluşan ekonomik yansımalar ile göreceğiz.

Avrupa Birliği’nin yayınladığı raporlarda Çin’in hakimiyeti gözler önüne serilmekte. Öyle ki avrupa pazarında elektrikli araç ithalatının yaklaşık olarak %50’lik bir bölümünü oluşturmaktadır. Yani Avrupa bölgesinde 2022 yılında satılan 1 milyon elektrikli aracın 500.000 adedi Çin tarafından üretilmektedir. 




 
Bu araçlar içerisindekilerin ise yaklaşık yarısı Çin’de üretilen Tesla modellerinden oluşmaktadır. Çin’de kullanıcı sayısının fazla olması da Avrupalı araç üreticileri içinde bölgenin ciddi bir pazar olmasını sağlamaktadır.

Ticaret dengelerine bakıldığında ise Avrupa lehine küçük bir farkın var olduğunun ancak bu durumun çok yakın bir gelecekte Çin lehine döneceğinin görüldüğü raporlarda yayınlanmıştır.

Elektrikli araçlar aslında birer teknolojik makineler haline gelmiş durumdalar. İçlerinde bulunan yüksek teknolojili ürünler ise dikkat çekici olmaktadır. ABD’nin Çin’e uyguladığı kısıtlamalar ise ciddi anlamda hala sürmektedir. Ancak tek başına ABD’nin kısıtlamaları otomotiv sektörü adına Çin’de olumsuz etki yapabilecek seviyede değildir. Önümüzdeki süreçlerde Çin’in hakimiyetini azaltmak adına başka ülkelerinde ABD’nin yaptığı kısıtlamalara benzer uygulamalar yapabileceği dile getirilmektedir.