Ülkemizin yaşadığı önemli depremlerin ardından deprem alanlarında çevre ve sağlık risklerinin önüne geçmek için afet atık yönetiminin üzerinde durulması gerekmektedir.
Depremlerin ardından bölgedeki en büyük sorunlardan biri oluşan enkaz atıklarının bertaraf edilmesi konusunda yapılacak çalışmalardır. Yıkılan bina sayısı ve depremin gerçekleştiği alanın büyüklüğü göz önüne alındığında toplamda 50 ile 130 milyon ton arasında moloz yığınları oluşabileceği düşünülmektedir. Afet atık yönetim çalışmaları ile gerekli planlamaların yapılarak atıkların sağlığa ve çevreye zararları dikkate alınmalıdır.
Farklı Türde Enkaz ve Hafriyat Atıkları Oluşabilir
Deprem sonrası bölgelerde enkaz atıkları olarak tuğla, kiremit, beton, demir, ahşap ve plastik gibi çok çeşitli maddeler olabilir. Bunun yanı sıra tehlikeli madde sınıfına giren atıklar için özel atık prosedürlerine uygun şekilde önlemler alınmalıdır. Yıkılan binalar içerisindeki tüm eşyalar atık haline gelmesi sebebiyle farklı türde atık maddeler ortaya çıkmaktadır.
Atıklarla İlgili Ortaya Çıkabilecek Farklı Riskler
Binalardan çıkan mutfak tüpü, yanıcı-patlayıcı türde maddeler, sağlığa zararlı kan bulaşmış atıklar ve kanalizasyon atıklarının enkaz yerindeyken ayrıştırılması önemlidir. Enkaz alanlarının genişliğine göre bazı durumlarda atıkları yerinde ayrıştırmak mümkün olmayabilir bu durumlarda ise geçici atık ayrıştırma alanlarına yığılan atıkların buralarda ayrıştırılması mümkün olabilir.
Orman alanları veya sulak alanlar gibi gelişi güzel alanlara atılan atıklar ise çevre ve insan sağlığı için problem oluşturmaktadır. Biyolojik çeşitliliğin devamı ve sulak arazilerin korunması açısından atıkların atıldığı alanlarda çevreye zarar verilmemesine dikkat edilmelidir.
