03 Eylül 2021 Cuma
Takımlarda Çatışmaların Önlenmesi
Takımlarda yaşanan çatışmalar, faydalı olabildiği gibi onların dağılmasına da gerekçe olabilir. Olumlu bir çatışma, saygı temelinde şekillenen tartışmalar oluşturarak daha etkili çözümlere olanak sağlarken olumsuz çatışmalar, farklılıkların üstesinden gelinemediği anlarda kendini gösterir ve verimliliği düşürerek yenilik yapmayı engeller.
Bunun tek gerekçesi düşünce farklılıkları değildir. Çatışmalar; kişilik yapıları, sektörün bünyesinde yer alan dinamikler, yaş, ırk ya da cinsiyet gibi unsurlardan oluşan ve takım üyelerinin etkili bir şekilde çalışmalarını engelleyen uyumsuzluklardan kaynaklanabilir. Bununla mücadele etmede geleneksel yöntem, sorunlar kendini gösterdikçe bu sorunlarla mücadele etmeye dayanır. Fakat bunun çok da başarılı bir yöntem olduğu söylenemez. Çünkü bu yaklaşım, oluşan problemin devamına ve ardından da güveni oluşturmada yapılması gerekenleri gerçekleştirmenin zorlaşmasına sebep olur.
London Business School, Duke University ve IMD’deki binlerce yöneticiyle eğitimler gerçekleştiren, ayrıca Fortune 500’de yer alan şirketlerin yöneticilerine de koçluk yapan Jean Louis Barsoux ve Ginka Toegel, proaktif yaklaşımların çatışmaların yönetilmesinde daha fazla etkili olabileceğini ifade etmektedirler. Bunun için, takımların birlikte çalışmalar yapmaya başlamadan çok daha öncesinde sahip oldukları farklılıkları ortaya çıkarmanın önemine değinirler ve her ne kadar takımlar benzer özelliklere sahip gibi görünseler de, onların farklı yönlerini keşfetmenin olumsuz çatışmaları önleyeceğini ifade ederler. Bu hususta oluşturdukları metodolojileri beş temel alana odaklanır. Bu alanlar; çalışanların nasıl göründüğü, nasıl düşündüğü, ne şekilde davranışlar sergilediği, nasıl konuşarak nasıl hissettiklerine odaklanmaktadır. Bu konuda da takım yöneticilerinin, öncelikle her bir alana yönelik olarak çalışanların beklenti ve tercihlerini sunmalarına olanak verecekleri 20-30 dakikayı kapsayan görüşmeler yapmaları önerilir. Ayrıca yöneticilerin, takım içerisinde uyumsuzluğun yaşanması muhtemel olan alanları belirleyerek çalışanların, birbirlerine kıyasla farklı gibi görünen beklentilerinin nasıl uyumlu olabileceğine yönelik öneriler oluşturmaları önem kazanmaktadır.