Dijital kimlik; Descartes’ın ünlü ‘Düşünüyorum öyleyse varım’ sözünün dijital medya araçlarının yaygınlaşmasıyla ‘Bağlantıdayım öyleyse varım’ olarak dönüştürülmesi, bireyler arasındaki online etkileşimler yoluyla yaratılan bireysel profiller, kültürel sermaye ve kayıtlardan oluşturulmuş olan bir kimlik olarak tanımlanmıştır. Dijital kimlikler e-mail, metinler, sosyal medya ve benzeri dijital iletişim araçlarının kullanılmasıyla bireyler tarafından oluşturulmuştur.
Dijital kimlik kavramına ilişkin tanımlamalar; iki kavramsal yaklaşıma sahiptir. Birincisi dijital kimlikler; bireylerin sosyal medya uygulamaları, dijital platformları, blogları, web siteleri gibi tüm online ortamlarda gösterdikleri davranış biçimleri, benlik sunumları ve online itibarları olarak açıklanmıştır. Dijital kimliğin bir diğer tanımı ise bireylerin ad, soyad, biyometrik bilgileri, eğitim düzeyleri, parmak izleri, işleri, başarıları vb. gerçek kimlikleri ile yer aldıkları tüm bilgilerinin online ortamlarda gösterildiği bir kimlik biçimi olmasıdır.
Dijital kimlikler; dijital bankacılık, e-ticaret, sosyal medya, e-devlet, sağlık ve e-sağlık hizmetleri, online alışveriş, dijital oyunlar, gıda ve sürdürülebilirlik gibi pekçok farklı kullanım alanına sahip olan elektronik tabanlı bir kimlik şeklidir. Özellikle Covid-19 pandemisi sonrasında önemi her geçen gün artan dijital kimlikler, Türkiye’de ve tüm dünyada bir gereklilik halini almıştır. Günümüzde kullandığımız Orcid ID, Arbis vb. dijital kimlik bilgileri, hes kodları, e-devlet bilgileri, sosyal medya profilleri yaygın dijital kimlik örnekleri olarak görülmektedir.
Öğr. Gör. Dr. Sevgi Kavut
Detaylı bilgi için
tıklayınız.