Mağdur konumundaki kişilerin onurlarını incitmek, onları rencide etmek, rahatsız etmek, tehdit etmek, alay etmek, tacizde bulunmak, itibarını zedelemek, özel içeriklerini paylaşmak, sosyal medya hesaplarını hacklemek gibi olumsuz ve hatta suç teşkil eden davranışlar siber zorbalık kapsamında değerlendirilmektedir.
Siber zorbalık, her yaştan bireyin başına gelebilecek bir durumdur. Bunun yanı sıra çocuklar ve gençler arasında da yaygın olduğunu söylemek mümkündür. Çocuklar ve özellikle de ergenlik çağındaki genç bireyler arasında bu tür davranışların var olması dijital ortamlardaki “akran zorbalığı” adı ile de nitelendirilmektedir. Öte yandan siber zorbalık, kötü niyete sahip kimseler tarafından çocuklara ve gençlere de uygulanabilmektedir. Hatta çocuklar ve gençler, bu mağduriyetlerini ispiyonlamak, korkak adıyla anılmak, ebeveynleri tarafından kısıtlanmak ya da kötü bir şeylere sebebiyet vereceği korkusu ile ebeveynlerine söylemeyebilmektedir.
Siber zorbalık, oldukça masumane gözüken biçimlerde bile ortaya çıkabilmektedir. Diğer bir deyişle belki de zorbalık yaptığının farkında olmadan bir kişi zorbalıkta bulunabilmektedir. Örneğin; arkadaş topluluğu kendi içerisinde toplu bir fotoğraf çekildiği ve bu topluluk içerisinden bir arkadaşın söz konusu fotoğrafı diğerlerinin rızası ve onayı olmadan sosyal medya hesaplarında paylaştığı varsayımında bulunulsun. Bu kişinin paylaşımından fotoğrafta yer alan bir başkası rahatsız olduğu ve söz konusu fotoğrafın kaldırılmasını rica etmiş olduğu düşünülsün. Şayet fotoğrafı paylaşan kişi ilgili fotoğrafı kaldırmazsa, bu durum da bir siber zorbalık olarak nitelendirilmektedir.