Animasyon Sektörünün Türkiye'deki Lokomotifi: TRT Çocuk

Böylece yetişkinler hayal güçlerini kullanırlarken, çocuklar ise görsel ve işitsel yeteneklerini daha ileri düzeylere ulaştırabilmektedirler. 28 Ekim Uluslararası Animasyon Günü’dür. 19’uncu yüzyılda yaşama geçirilen animasyon günümüzde teknolojik gelişme ile paralel olarak hayal gücünün sınırlarındadır. Sayısal animasyonla başlangıcı 1800’ler olan canlandırma sineması çok ayrıntılı çizim yapısına ulaşmıştır.

Türk animasyon tarihi 

Türk animasyon tarihi karikatür çizerlerin kısa film uygulamalarıyla başlamış olsa da gerçekte yüzyıllar önceki Karagöz ve Hacivat’ın gölge oyununa kadar gitmektedir. Bu oluşumun seyircileri gelecekte karakterlerin her anlamda nereye varacaklarını tahmin edemiyorlardı. Ulaşılan noktada yeni sektör Türkiye’de çoğunluklu ticari uygulamalarda kullanıldı ve daha sonra ise animasyon filmleri ile tanışıldı. TRT Çocuk Kanalı’nın Türkiye’de ilk olarak açılması animasyonun dönüm noktasıdır. Dünya tarihindeki ilk animasyon örnekleri Fantasmagorie, Gertie Dinozor ve Kedi Felix’tir. Bunu takip eden süreçte ise Mickey Mouse, Donald Duck, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler akla ilk gelenlerdendir.

Tek düze çizim örnekleri üç boyuta, duyguların ses efektleri ile ifadesi ise üst düzey animasyon müziklerine ve seslendirmelerine dönüştü. Bilgisayar destekli animasyona geçiş ile bu alandaki çalışmalar daha fazla insanın kullanımına sunulmuş oldu. Çok sayıda alanda animasyonun kullanımı vazgeçilmez bir duruma dönüştü. Aslan Kral, Shrek, Sevimli Canavarlar, Buz Devri serisi, Kayıp Balık Nemo, Neşeli Ayaklar, Oyuncak Hikâyesi serisi, Coco… Hikayelerinin evrensel etkisi animasyon sinema filmlerinin ortak özelliklerindendir. Ancak hikayeniz iyi değilse animasyon anlamında yapılan çalışmalarla istenilen sonuçlar alınmayabilir. Böylece iz bırakan animasyon filmleri içerdiği konular ile hala hafızada ve yürektedirler. Bu anlamda klasik çizgiler farklı yer tutmaktadırlar.