Öngörülebilirliğin de temel belirleyicisinin enflasyon oranı olduğu ve % 85 ile ülkemizin dünyada en yüksek enflasyon oranına sahip altıncı ülke olması ve TL’nin değerinde bir türlü önü alınamayan belirsizlik, bugün lehimize olmayan küresel koşullarla mücadele etmemizi ve gelecekte yeşil ve dijital dönüşümün sunacağı yeni fırsatlardan yararlanılmasını sağlamamaktadır. Hane halkları ve şirketler için yüksek enflasyon, sürekli olarak öngörülemezlik, belirsizlik, bozulan kaynak tahsisi ve ilave maliyet yaratmaktadır. Enflasyonla mücadelede topyekûn bir seferberlik ilan edilerek para politikasının yanı sıra, mali politikalar ve sektörlere dönük yapısal politikalarla ekonomi üzerindeki enflasyon sorununun çözülmesi gerekmektedir.
Orhan, bankacılarla birlikte iş dünyasının da krediye erişemediğini nitekim 2020’den bu yana kredilerde reel gerilemenin olduğunu politika faiz oranlarının düşürülmesine rağmen, diğer faiz oranlarıyla aradaki ilişki kopukluğu nedeniyle, krediye erişimde sorunlar olduğunu, düşük faiz oranları ile yatırımlar finanse edilemediğini, üstelik enflasyon ve kurlardaki sorunların devam etmesi durumunda düşük faiz politikası ile hangi ekonomik amaçlara nasıl ulaşılacağının bir kez daha ele alınması gerektiğini dile getirdi.
Kaynak