Animasyon ve bilim bağlantısı elektroniğin gelişme süreci ile birlikte daha da eskiye dayanır. Disney Stüdyoları animatörlerinden hayvanları stüdyoya getirip anatomi çalışmaları istenirdi. Bilgisayar sektöründeki gelişmelerle beraber paralel olarak çok boyutlu animasyonlarla, animasyonlar sanat ve bilimi beraber kullandı. Bangor Üniversitesi’nden bir akademisyen hayvanları canlandırmak için biyolojiyi kullandığını belirtmiş ve şunları söylemişti: "Bu iş dijital robot teknolojisine benziyor. Yazdığım animasyon sistemlerinin birçoğu (ve bu alanın kendisi), büyük ölçüde biyoloji ve robot-bilimden esinleniyor."
Sanal Yaşam
Aynı akademisyen animasyonlarda yapay zekâ uygulamaları üzerine yoğunlaşmıştır. Uygulamalarında bir geliştirme kiti kullanarak bir canlandırmayı şöyle oluşturmuştur; izleyicilere su altındaymışlar gibi bir hissi yaşatmayı hedef alarak 30 (otuz) dakika süren çevrimiçi bir demo çalışması gerçekleştirmiş. Bu çalışmasında ses, hava kabarcıkları ve birçok hayvanı kullanmış. Söz konusu demonun sürüm haberi/bilgisi Samsung’a ulaştığında ise bu şirket akademisyenle bağlantı kurmuştur. Ancak uygulamanın akıllı telefonlar üstündeki sürümünü oluşturmak için oldukça güçlükle karşılaşılmıştır. Akıllı telefonlarda oluşan ısıyı dışarı aktarma özelliği yok bundan dolayı çok ayrıntılı bir optimizasyon çalışması gerekmektedir. Bilgisayarlarda olduğu gibi telefonlara fan takılamaz. Bunun için uygulamanın cep telefonu için simüle edilmesi söz konusu. Bu ise oldukça zor bir işlem. (Çünkü çok sayıda kısıt var.)
Farklı Yaşam Alanları
Su altındaki hayvanlardan özellikle yunus balığını canlandırmada birçok sorunla karşılaşılmıştır. Çünkü ortama dahil olan kişiye yunusların yaklaşmaları beklenmektedir. Bu durumda yunuslar belli bir mesafede mi durmalı yoksa yaklaşma periyodu ne olmalı gibi sorular ortaya çıkmaktadır. Ayrıca ortama dahil olan kişiye yunus ve balinanın bakması ve göz bebeklerinin hareket ettirilmesi gerekir. (Oysa bir yılan balığı kişiye yakın ya da uzak bir mesafeden geçip gidebilir.)
Kaynak
